son beğenilen tanımları son kötülenen tanımları
genel istatistikler
Ha bi de leyleklerin gagalarını birbirine vurarak "Allah!" diye zikrettiğini söylemiş. http://www.turuncutime.com/news/130/ARTICLE/8475/2009-03-16.html
Başbakan'ın o meşhur cevabı ilk önce: "Ananı da al git!"sonra Manisa'da beyefendi (!) kişiliğiyle bilinen Arınç'ın kendisinden yaşça büyük bir çiftçiye "Terbiyesizlik yapma!" demesi, geçen günlerde Mehdi Eker'in "Artistlik yapma!" demesi ve nihayet Balıkesir milletvekili Cemal Öztaylan'ın "Sizin benim gibi hayvanlar..." hitabı. Doğrusu bu ülkede Siyaset Bilimi ile uğraşanlara acıyorum bazen. Teoride öğrendiklerini bu ülkenin siyaset yapısını incelerken ne kadar kullanabiliyorlar acaba?
Her zamanki gibi yine dört ayak üstüne düştü, ne hikmetse ülkede bir türlü krizin konuşulacağı gündem oluşmuyor. Bir Ergenekon, bir Filistin meselesi ile efsaneleşen bir lider var başımızda. Dediğim gibi bugün herkesin milli gururu okşanmış, dini duyguları şahlanmışken Erdoğan'ı eleştirmek arı kovanına çomak sokmaya benziyor. Ama iş bugünden ibaret değil, Türkiye, sokaktaki adamın mantığıyla siyasetini sürdürdüğü müddetçe tıpkı İran'ın Ahmedinejad'ı, Venezuella'nın Chavez'i gibi içerdeki sorunları ve yoksulluğu dış düşmanlara meydan okuma hamasetiyle sürdürdükçe o ülkelere benzeyecektir. Bugün kazanmış gibi görünen ama yarın kaybedecek olan. Burada kastım, "İsrail ya da ABD bunun hesabını soracak" mantığı değildir -çünkü Türkiye özünde asla onlara aykırı bir politika güdemez. Benim kastım, verdiğim iki toplum örneğindeki gibi içteki sorunların dış meselelerle örtülmeye çalışılması. Benim sorunum, kendi yoksulluğuna ve ezilmişliğine "gık!" demeyen toplumumun Filistinli kardeşleri için duyarlı vatandaş rolüne girmesi.
Laikler ve Atatürkçüler tutucu, bağnaz ve çağa uymayan insanlardır, yargısı hemen her yazarının satır arasında yer alıyor. Ama örneğin bu ülkedeki cemaatlere, iktidar kadrolaşmalarına dair tek bir eleştiri ve habere rastlamadım şimdiye dek.
Onu objektif olarak değerlendirmek pek mümkün değildir; bir taraf kendisine adeta toz kondurmazken diğer taraf İngiliz ajanı olduğunu iddia edecek kadar kin duyar kendisine. Said Nursi'nin "Kurdi" lakabı da, Kürdistan'da okul açılmasını istediğinden değil, hem bir Kürt olması hem de Kürt hareketinde etkinliği olmasından dolayıdır. Ama bir Türk-İslam sentezi peşinde koşan Nur ve Gülen cemaatleri onun bu tarafını görmezden gelirler. Hatta Fethullah Gülen bir yazısında Kürt olduğundan dolayı kendisine başlarda ön yargısı olduğunu ve bu nedenle ayağına gitmek istemediğini itiraf etmiştir.
"Fethullah Gülen ile Ergenekon davası arasında bir bağlantı var mı? Resmen yok gibi görünüyor, ancak birçok belge, tanık, ifade, bu iki isim arasındaki hesaplaşmayı ele veriyor. Güney’i sorgulayan Ahmet İhtiyaroğlu, her konuda bülbül kesilen Güney’in, konu Gülen’e geldiğinde tedirgin olup terlediğini söylemişti. Kendisinin de Fethullah Gülen oluşumu içinde yer aldığını söyleyen Güney ne demişti: “Eskiden Gülen, Ergenekon’un bir alt yapılanmasıydı. Zamanla onu geçti. Emniyet’te güçlendi. 28 Şubat sonrası Ergenekon, Gülen oluşumunu tasfiye kararı aldı. Şimdi Gülen ile Ergenekon arasında çatışma var.” * * * Yani şimdi de tersi mi oluyor? “Gülen oluşumu”, Ergenekon’u mu tasfiye ediyor? Olup bitenlere bir de bu açıdan bakalım: Mesut Yılmaz, NTV’deki Neden programında Gülen örgütlenmesini kastederek dedi ki: “Bana bizzat Emniyet’ten gelen bilgilere göre, Emniyet içinde ‘F tipi’ yapılanmalar oluyor. İstihbarat, tamamen F tipi(ymiş). Bu doğru ise, durum vahimdir. Her türlü manipülasyona açık olmak gerekir.” Aynı programda CHP’li Hakkı Süha Okay da daha önce Aydınlık’ta yayımlanan bir belgeyi hatırlattı. 1999’da Emniyet’in hazırlayıp DGM’ye sunduğu bu belgede, “Emniyet’teki F Tipi Örgütlenmenin Etkin Elemanları” listeleniyordu. Okay’a göre bu listede “Fethullahçı polisler” arasında sayılanlardan biri, bugün “Telekomünikasyon İletişim’in başındaki kişi”ydi. O polisler Türkiye’yi dinleyen mevkilere terfi ederken, bu yapılanmayı tasfiye etmeye çalışanlar ne oldu? 2002’de DGM savcısı Nuh Mete Yüksel‘e polisteki Fethullahçı yapılanmayı rapor eden Emniyet Müdürü Adil Serdar Saçan Ergenekon davasında tutuklu şimdi... Nuh Mete Yüksel ise gizli kamerayla kaydedilmiş yatak görüntüleri olduğu haberi yayılınca görevden alındı. * * * Doğu Perinçek’in polis sorgusunu okudum: “Emniyet’teki Fethullahçılar listesi” ona da sorulmuş. “Partideki arkadaşlar getirdi” demiş Perinçek... Üstelemiş polisler: “Emniyet’teki Fethullahçı yapının ortaya çıkarılması için herhangi bir çalışma yaptınız mı?” “Bu tür bilgileri toplarız” demiş Perinçek... Sormuşlar: “İddia ettiğiniz Fethullahçı yapılanmayla ilgili elinizde somut veriler mevcut mu?” “AKP kapatma davası iddianamesinde de var” demiş Perinçek... Yine sormuşlar: “Savcıyı ve Emniyet teşkilatını zan altında bırakan bu tür ithamlarınızın amacı nedir?” “Aydınlık dergisinde Adil Serdar Saçan’la bir röportaj yapmışsınız. ‘Her yıl 100-150 bin öğrenci, cemaat üyesi olarak polis okulundan mezun oluyor’ diye başlık atmışsınız. Bu hayal mahsulü iddiayı dezenformasyon faaliyetiniz çerçevesinde mi başlık haline getirdiniz?” Gülen’in Ergenekon’la ilgisi yoksa, niye ısrarla onu soruyorlar? * * * Ergenekon davası avukatları, Güney’in sorgu kasetlerinden Gülen’le ilgili bazı bölümlerin çıkarıldığını iddia ettiler. Yine avukatların iddiasına göre, Güney, sorguda Gülen’den “Fethullah Hoca” diye söz etmiş; kâğıda geçirenler bu ifadeyi “Fethullah Gülen” diye düzeltmişler. Gülen’le ilgili ne yazılsa cemaat çevresi hemen tepki veriyor; ama görüldüğü gibi birçok veri, Güney’in bahsettiği “derin çatışma”yı ortaya seriyor. Hep söylüyoruz: “Ergenekon temizlenmeli...” Ve hep ekliyoruz: “Acaba temizlenen sadece o mu?”
"Nereye gidiyorsunuz, ey gözyaşlarımın sıcaklığı? Ki başka yok beni duyan Rüyalar nereye gidiyor, anlamıyorum Ve sen nereye gidiyorsun hatıralardan." sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz. sözlük sistemi ile geliştirilmiştir. |